Arefe günü, İslam dünyasında önemli bir yere sahip olan ve Kurban Bayramı’nın öncesinde yer alan bir gün olarak bilinmektedir. Bu özel gün, ibadetlerin yoğunlaştığı ve manevi havanın daha da yükseldiği bir zaman dilimidir. Arefe günü oruç tutmanın yeri ve önemi, birçok mümin tarafından merak edilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamalarıyla birlikte, arefe günü oruç tutmanın faziletleri, gelenekleri ve bu konuda dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde duracağız.
İslam dininde, bazı günlerin oruç tutmak için özel değer taşıdığı bilinmektedir. Arefe günü oruç tutma uygulaması, özellikle hanefiler arasında yaygın olarak kabul edilmektedir. Bu gün, Kurban Bayramı'nın arefesi olduğu için, bu bayramın manevi değerine saygı göstermek amacıyla muhtaç olanlar için bir dayanışma günü gibi de değerlendirilmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı, arefe günü oruç tutmanın faziletleri üzerine vurgularda bulunmuştur. Diyanet, nafile oruçlar arasında arefe gününün önemli bir yer tuttuğunu ifade etmektedir. Aşere't-Tahşir denilen müjdelenmiş günlerden biri olduğundan, bu günde oruç tutanlar için büyük bir sevap ve mükafatın olduğunu belirtmektedir.
Arefe günü tutulan oruç, hem manevi olarak yüksek bir sevap kazanma imkânı sunarken, hem de toplumsal faydası olan bir uygulamadır. Bu gün, birçok mümin için, nefislerini terbiye etme, sabırlarını arttırma ve Allah’a yaklaşma vesilesi olmaktadır. Arefe günü oruç tutmak, aynı zamanda Kurban Bayramı’na hazırlık anlamında da bir tazelenme, yenilenme ve nefsin arınması için bir fırsat sunar. Diyanet, bu günde oruç tutanların, Allah’ın rızasını kazanacaklarına ve dualarının kabul olacağına dair müjdeler vermektedir. Özellikle günahlardan tövbe eden, dualarında samimi olan ve ibadetlerini yerine getiren kişilerin, arefe günü tutulacak olan oruç ile birlikte daha yüksek bir manevi huzur bulacaklarına inanılmaktadır.
Birçok dinî kaynakta, arefe gününde öğle vakti sonrası yapılan duaların büyük bir kısmının kabul olduğu belirtilmektedir. Bu nedenle, arefe günü oruç tutmanın yanı sıra, öğle vaktinden sonra yapılan dualara da ayrıca dikkat edilmesi önemlidir. Arefe günü, sadece bireysel bir ibadet değil, aynı zamanda toplumsal bir dayanışma ve yardımlaşma günü olarak da değerlendirilmelidir. Müslümanların, komşularına, düşkünlere ve yoksullara yardım etme anlayışını güçlendiren bir atmosfer oluşturacak şekilde değerlendirilmesi gereken bu özel gün, manevi olarak toplumu bir araya getirmektedir.
Sonuç olarak, arefe günü oruç tutmak, pek çok ibadet gibi, yalnızca fiziksel bir aç kalma faaliyeti değil, aynı zamanda ruhsal ve manevi bir yolculuktur. Bu özel günde oruç tutmayı düşünenlerin, bu ibadeti büyük bir huşu içinde değerlendirmeleri, ibadetlerini ve dualarını samimiyetle gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Zira, Diyanet’in belirttiği üzere, oruç tutmak, ibadetin en güzel hallerinden biri olarak Allah’a yönelmenin ve manevi bir arınmanın kapılarını aralamaktadır.
Umarız bu arefe gününde tutulan oruçlar, tüm Müslümanlar için hayırlara vesile olur ve ruhî bir yenilenme sağlar. Herkesin arefe gününü dualarla geçirmesi ve yarın kutlanacak olan Kurban Bayramı’na ruhen ve bedenen hazırlanması dileğiyle... Bu özel günde, tüm ibadetlerin kabul olması ve sevapların artması için duacıyız.