Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsaklarımızın sadece sindirim sistemimizi kontrol etmekle kalmayıp, bunun yanında ruh halimiz, zihinsel sağlığımız ve genel refahımız üzerinde de büyük bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu noktada, alanında uzman isimlerden Prof. Dr. Türkçapar, bağırsakların bizim "ikinci beynimiz" olup olmadığını sorgulayan ilginç bulgulara dikkat çekiyor. Bilim dünyasında önemli bir yer edinen bu kavram, son zamanlarda farklı disiplinlerde de yankı bulmuş durumda.
Bağırsak-beyin iletişimi, vagus siniri aracılığıyla gerçekleşir. Vagus siniri, beynimiz ile bağırsaklarımız arasında mesajlar taşıyan bir iletişim hattı gibidir. Bu sinir, bağırsak mikroflorasının beyindeki nörotransmitterler üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor. Örneğin, serotonin hormonu, mutluluk duygu durumuyla doğrudan ilişkilidir ve bunun %90'ının bağırsaklarımızda üretildiği belirtiliyor. Prof. Dr. Türkçapar, bu bağlamda bağırsak sağlığının ruhsal durum üzerindeki önemine dikkat çekiyor. “Bağırsağımızdaki bakterilerin çeşitliliği, beynimizin nasıl çalıştığını etkileyebilir,” diyor.
Yapılan güncel araştırmalar, bu ilişkiyi daha da derinleştiriyor. Örneğin, bağırsaklarda bulunan bazı mikroorganizmaların, depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltabileceği sonucuna varılmıştır. Prof. Dr. Türkçapar, bu durumu “Birçok insan, stresli dönemlerde sindirim sorunları yaşayabiliyor. Bu, bağırsaklarımızın zihinsel sağlığımıza ne denli etkili olduğunu gösteriyor,” şeklinde ifade ediyor. Ayrıca, sağlıklı bir bağırsak florasının, bağışıklık sistemini güçlendirmekle kalmayıp, zihinsel sağlığın korunmasına katkıda bulunduğu da belirtiliyor.
Bağırsak sağlığına dikkat etmiş bir bireyin, depresyon ve anksiyete gibi ruhsal sorunlarla mücadelede daha başarılı olabileceği düşünülüyor. Bu nedenle, sağlıklı bir diyet ile birlikte probiyotik ve prebiyotik tüketiminin arttırılması, bağırsak sağlığının yanı sıra zihinsel performansı da artırabilir.
Bunların yanı sıra, düzenli egzersiz yapmanın ve yeterince uyumanın da bağırsak sağlığı ve bununla bağlantılı olarak zihinsel sağlık üzerinde olumlu etkileri bulunuyor. Prof. Dr. Türkçapar, “Pek çok kişi bağırsaklarının sağlığını göz ardı ediyor fakat bu durum sadece fizyolojik değil, psikolojik açıdan da büyük sonuçlar doğurmakta,” diyor. O yüzden, bağırsak sağlığının bireylerin hayat kalitesini artırmada kilit bir rol oynadığı unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, bağırsakların “ikinci beyin” olarak adlandırılması, sadece bir popülarite meselesi değil, aynı zamanda bilimsel bir gerçeklik haline gelmiştir. Bu konuda yapılacak daha çok araştırma var ve gelecek yıllarda bağırsak sağlığının, özellikle ruhsal sağlık üzerindeki etkilerinin daha iyi anlaşılması ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi beklenmektedir. Prof. Dr. Türkçapar gibi alanında uzman kişilerin bu konudaki çalışmaları, toplumu bilinçlendirme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsetme konusunda önemli bir rol oynamaktadır.