Türkiye’nin gözde köylerinden biri olan Çamyurdu, geçtiğimiz günlerde çıkan büyük bir yangınla tarihe gömüldü. Gece boyu süren alevlerin etkisiyle neredeyse tamamı küle dönen köy, afetin getirdiği büyük yıkım ile baş başa kaldı. Yangının sebebi henüz belirlenemezken, köylüler yıkılan hayatlarına yeniden başlamak için umut arıyor. Alevlerin köyü saran anları ve sonrasındaki durumu yerinde araştırdık; işte yaşananlar!
Yangın, gece saatlerinde köyün çeşitli noktalarında bir arada ortaya çıktı. Kısa sürede büyüyen alevler, rüzgarın etkisiyle hızla yayıldı. İtfaiye ekipleri, zorlu hava koşullarına ve alevlerin yoğunluğuna rağmen yangını kontrol altına almak için seferber oldu. Ancak sabaha kadar süren yangın, köydeki pek çok evi ve iş yerini küle çevirerek dev bir felakete yol açtı. Dik ağaçlar, bahçeler, evler ve hatta tarım alanları, bir anda ateşin acımasız yüzüyle yok oldu. Köylüler, itfaiye ekiplerinin cansiperane mücadelesine rağmen, yangının nasıl büyüdüğünü ve köyü nasıl terk etmek zorunda kaldıklarını anlatıyorlar.
Köyde yaşayan Ahmet Yılmaz, "Bir anda ne olduğunu anlamadık. Alevler hızla etrafımızı sardı. Ne yazık ki evlerimiz, anılarımız, her şeyimiz gitti" diyerek acısını dile getiriyor. Diğer köylüler de yangın anında yaşadıkları korkuyu ve panik içinde evlerini terk etme mücadelesini anlatıyor. Yangın sonrasında köyde kalan hemen hemen hiçbir şey kalmadı; yıkık dökük evler, harabe halindeki dükkanlar, köyün güzel manzarasını bir anda yok etti. Çoğu köylü için yaşam alanları ve geçim kaynakları olan tarımsal alanlar da tamamen yanmış durumda.
Yangından etkilenen köylüler, şimdi kendilerine yardım eli uzatılmasını bekliyor. Yaralarını sarmaya çalışan köylüler, derneklerden, yerel yönetimlerden ve devletin ilgili birimlerinden destek istiyor. Yangının ardından köyde düzenlenen ilk yardımlar açık havada sürdü. Gıda ve temel ihtiyaç malzemeleri dağıtıldı. Ancak bu yardımların yeterli olup olmayacağı konusunda endişeler mevcut. Çamyurdu, sahip olduğu yeşil doğası, samimi insanları ve tarihi dokusuyla bilinen bir yerdi; şimdi ise her şey yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Köyde yaşayanlar, yeniden inşa sürecinin başlamasını ve hayallerinin bir kez daha yeşermesini bekliyor.
Köylüler, Çamyurdu’nda yeniden hayat bulabilmek için dayanışma içinde mücadele ettiklerini belirtirken, “Bu köy bizim evimiz. Burayı yeniden inşa etmek için elimizden geleni yapacağız. Ama desteğe ihtiyacımız var” diyen Fatma Hanım, umut dolu bir şekilde geleceğe bakıyor. Çeşitli sosyal medya platformları üzerinden destek çağrıları yapılıyor ve birçok kişi, bu felaketin ardından köylülere yardım etmek için çalışma başlattı.
Bu trajik olay, yalnızca bir köyü değil, bölgeyi ve tüm Türkiye'yi etkileyen büyük bir felaket olarak tarihe geçti. İlgili kurumların, deneyimlerini ve bilgilerini paylaşarak yangınla mücadele konusundaki stratejilerini güçlendirmesi gerekmektedir. Bunun yanında, yangınlarla mücadelede daha etkili önlemlerin alınmasının da elzem olduğu aşikâr. Çamyurdu’nun yeniden hayata dönmesi için gereken tüm çabalar, köylülerin azmi ve dayanışma ruhuyla birleştiğinde başarıya ulaşabilir. Yangının getirdiği bu zor günlerden sonra, her şeyin yeniden başlayacağından umutlu olan köylüler, yaşanan felaketi unutmayacak ve geçmişteki anılarını yüreğinde her daim taşıyacak.
Son olarak, tüm ülke genelinde bu tür felaketlerin önüne geçmek için bireylerin, devlet kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının birlikte hareket etmesi gerektiği unutulmamalıdır. Çamyurdu, yalnızca bir yangın felaketi değil, aynı zamanda dayanışmanın, umudun ve yeniden doğuşun simgesi olmaya aday. Tüm Türkiye’nin yeşil ormanlarının ve köylerinin korunabilmesi için gerekli adımlar mutlaka atılmalıdır.