Dünyanın en yaşlı insanı unvanına sahip olan ve bir asrı geride bıraktıktan sonra 117 yaşında hayata veda eden Maria Branyas Morera, uzun ömrünün sırlarını ve yaşamındaki önemli dönüm noktalarını paylaştı. İspanyol kökenli, ancak uzun yıllarını Amerika Birleşik Devletleri’nde geçiren Morera, 1907 yılında doğdu; bu da onu, 20. yüzyılın başından günümüze kadar olan birçok tarihi olayın tanığı yaptı. Bu yazımızda, Maria'nın uzun ve sağlıklı yaşamının ardındaki sırları, yaşam felsefesi ve kadim bilgilere dayanan geleneğin izlerini bulmayı amaçlıyoruz.
Maria, uzun yaşam sırlarını açıklarken, mutluluğun ve pozitif düşünmenin önemine vurgu yaptı. "Gülümsemek, bir günün en güzel başlangıç noktasıdır," diyen Morera, her gününü neşe ile geçirmeye, olumsuz düşüncelerden uzaklaşmaya özen gösterdiğini ifade etti. Ayrıca düzenli olarak doğa yürüyüşü yapmanın ve sağlıklı beslenmenin de büyük katkı sağladığını dile getirdi. Maria, özellikle zeytinyağı, taze sebze ve meyve tüketiminin yaşam kalitesini artırdığını belirtti. Yüksek doğal antioksidan içeren bu gıdaların, yaşlandıkça bedeninizi genç tutmaya yardımcı olduğu biliniyor.
Maria’nın uzun yaşam destekçilerinden biri de ailesinin ona olan desteği ve sevgisiydi. Her gün çocukları ve torunlarıyla vakit geçiren Morera, aile bağlarının önemini sıklıkla dile getiriyordu. “Aile, yaşamsal enerjinizin kaynağıdır. Onlarla olduğunuzda, kendinizi daha genç ve güçlü hissedersiniz,” diyen Morera, ailenin sadece bireyleri değil, aynı zamanda ortak anıları paylaşmanın da yaşam kalitesini artırdığını vurguladı.
117 yıllık yaşamı boyunca birçok farklı olay ve dönüm noktasına tanıklık eden Morera, İspanyol İç Savaşı'nın etkilerini, İkinci Dünya Savaşı'nın getirdiği zorlukları ve sosyal değişimleri çok iyi biliyordu. Bunun yanı sıra, teknolojinin gelişimini ve hayatı kolaylaştıran yenilikleri de yakından takip etti. “Hayat çok dinamik; onunla uyum sağlamayı öğrenmek zorundayız. Eski yöntemlerin yanı sıra, yeniliklere de açık olmalıyız,” diyerek, adaptasyonun yaşam kalitesi üzerindeki etkisine dikkat çekti.
Maria, toplumsal olayların insan üzerinde büyük etki yarattığına da değinerek şu mesajı verdi: “Tarafsız kalmak, zorlu dönemlerde kişisel gelişiminize katkıda bulunur. Duygularınızı yönlendirmek ve pozitif düşünmeyi seçmek, yaşama dair inancınızı artırır.” İnsana dair derslerin hayatın doğal bir parçası olduğunu hatırlatan Morera, bu derslerin zamanla şekil almakta olduğunu belirtti.
117 yıl boyunca sadece yaşamakla kalmayan, aynı zamanda aktif bir şekilde toplumsal olaylara duyarlı kalan Maria Branyas Morera, yaşamını örnek alabileceğimiz birçok değerle donatmış bir bireydi. Onun yaşam felsefesi, genç nesillere de ilham kaynağı olmayı sürdürecek. “Unutmayın, zamanınız kıymetli ve her anı yaşamaya değer,” diyerek bizlere önemli bir hatırlatma yaptı.
Maria’nın bu değerli tavsiyeleri ve yaşam hikayesi, dünya genelinde yaşlılık ve sağlıklı yaşam konularında farkındalık yaratmaya devam edecek. 117 yıllık serüveninin son bulması, birçok insan için bir kayıp gibi görünse de, onun bıraktığı miras ve öğütler, gelecek nesillere ışık tutmaya devam edecek. Yaşamı boyunca öğrendiği dersler ve nihayetinde güzelliklerle dolu bir hayat, hepimize sağlıklı ve mutlu bir yaşam için ilham verecek niteliğe sahip.
Maria Branyas Morera’nın hikayesi, sağlık, mutluluk ve ailenin önemi hakkında derin düşüncelere sevk eden bir yaşam öyküsü olarak daima hatırlanacak. Onun hayatı, yaşlılığın bir son değil, bilgelik ve deneyim dolu yeni bir başlangıç olduğunu gösteriyor. Hepimize pozitif azimle dolu uzun bir yaşam dileğiyle, Maria’nın hatırası ile anıyoruz.