Son günlerdeki en trajik olaylardan biri, Kartalkaya'da yaşandı. Ailesini kaybeden 35 yaşındaki Doğan, duyduğu acının yanı sıra, yaşadığı kaybın ardından adalet arayışına girdi. Doğan, yaşadığı bu talihsiz olayın sadece kendi başına gelmesini istemediğini belirterek, benzer olayların yaşanmaması için emsal niteliğinde bir karar çıkmasını talep ediyor. Türkiye'nin dört bir yanındaki kayak merkezlerinde güvenlik önlemlerinin arttırılmasını isteyen Doğan, olayın detaylarını ve yaşadığı duygusal süreci şu sözlerle aktardı.
Doğan, ailesiyle birlikte geleneksel kayak tatili için Kartalkaya'ya gitmişti. Her şeyin mükemmel geçeceğini düşündüğü bu tatil, korkunç bir faciaya dönüşmüştü. Kayak yaparken yaşanan bir kaza sonucu, Doğan'ın eşi ve iki çocuğu hayatını kaybetti. Bu olay, sadece Doğan'ı değil, bütün aile bireylerini derinden etkiledi. Olayın ardından duygu dolu bir şekilde “Kayak tatili, acı bir anıya dönüştü” diyen Doğan, yaşadığı kaybın derin acısını tüm Türkiye ile paylaşmak istediğini söyledi. Bu noktada, kazanın nasıl meydana geldiği ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmadığı konusundaki eleştirileri de dikkat çekti.
Bu acı olayın ardından, Doğan, sadece kendi acısı için değil, benzer kazaların olmaması adına emsal bir karar çıkmasını istedi. “Yaşanan olayların tekrar etmemesi için mutlaka hukuki bir önlem alınmalı” diyen Doğan, Türkiye'deki kayak merkezlerinde güvenlik önlemlerinin ciddi şekilde artırılması gerektiğine değindi. “Yaşanan bu trajedi, bir daha asla yaşanmasın. Gelecekteki tatillerde başka aileler acı yaşamasın” diyerek, konuya olan duyarlılığı artırmak istediklerini ifade etti. Aynı zamanda, tüm Bulgaristan'daki kayak pistlerinin güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Hukuk sisteminde, yaşanan kazalar ve bunların sonuçları ile ilgili çok sayıda dava olmasına rağmen, Doğan gibi birçok aile adaletin yerini bulmasını bekliyor. “Bu tür kazaların önlenmesi için kimseyi hedef almak istemiyoruz. Ancak devlet, kayak merkezlerinde alınması gereken önlemler konusunda daha proaktif olmalı” dedi. Kendi acısını kabullenmekte zorlanan Doğan, bu süreçte aynı zamanda diğer ailelerin de yaşadığı acıları düşündüğünü ve bunun kendisi için yük olduğunu belirtti.
Doğan'ın yaşadığı bu trajik olay, sadece kendisini değil, tüm Türkiye'yi derinden etkiledi. Herkesin tatil planları yaptığı bu dönemlerde, güvenli kayak yapmanın ne kadar fazla önem taşıdığı bir kez daha gözler önüne serilmiş oldu. Doğan, birkaç hafta sonra bir basın toplantısı düzenlemeyi planladığını ve burada yaşananların dillendirilmesi için çağrıda bulunacağını da sözlerine ekledi.
Bu olay, Türkiye'de kayak tatilinin ne kadar güvenli olduğu sorusunu gündeme getirirken, Doğan'ın eşi ve çocuklarının kaybı hiç unutulmayacak bir anı olarak kalacak. “Benim talebim kaybım için değil, başkalarının acı çekmemesi için. Birçok aile mutluluğunu kaybetti, bunun bir daha yaşanmaması için elimden gelen her şeyi yapacağım” diyerek, bu mücadelesinin bir sembol haline gelmesini umduğunu söyledi.
Sonuç olarak, Doğan'ın Kartalkaya'da yaşadığı acı olay, sadece bir aile faciası değil, ulusal bir farkındalık oluşturma sürecine dönüşebilir. Herkesin güvenli bir tatil geçirmesi için gerekli adımların atılması gerektiği gerçeği, toplumun tüm kesimlerinde yankı buluyor. Doğan, yaşadığı kaybın ardından adalet arayışının sonsuz olduğunu ve daha sıkı güvenlik tedbirlerinin alınması gerektiğini her fırsatta dile getireceği konusunda kararlı bir tutum sergiliyor. Kayak tatillerinin güvenli bir hale gelmesi için hem bireyler hem de devlet el birliği ile çalışmalı, bir daha yaşanacak trajedilerin önüne geçilmelidir.