Malatya, 12 Ekim 2023 tarihinde saat 14:23 sularında 3.6 büyüklüğünde bir depreme sahne oldu. Depremin merkez üssü, Malatya'nın Hekimhan ilçesi yakınlarında olarak belirlendi. Bu doğal afet, kentte yaşayan vatandaşlar arasında büyük bir tedirginlik yarattı ve birçok kişi sokağa döküldü. Deprem sonrası sosyal medyada panik anlarına dair paylaşımlar hızla yayıldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamalara göre, can ve mal kaybı yaşanmadığı belirtildi. Ancak, depremin ardından yaşanan korku, insanların zihinlerinde kolay kolay silinmeyecek bir iz bıraktı.
Malatya'da meydana gelen bu sarsıntı, 4.4 kilometre derinlikte oluştu. Depremin ardından bölgeye intikal eden sağlık ve güvenlik ekipleri, olası yaralanmalara karşı hızlı bir şekilde müdahale etmeye hazır beklediler. Yerel halk, depremin şiddetiyle birlikte evlerinin güvenli olup olmadığını sorgulamaya başladı. Her ne kadar resmi açıklamalar can kaybı olmadığını belirtse de, kaygı ve korku hali vatandaşlar arasında hissedildi. Birçok kişi, deprem anını ve hissettiklerini sosyal medya üzerinden paylaştı. "Bugün yeniden sarsıldık, 1999'daki İzmit depremi aklıma geldi" diyenler de oldu, bazıları ise "Evimde çok fazla eşya var, kayıptan korkuyoruz" gibi ifadeler kullanarak tedirginliklerini dile getirdi.
Son yıllarda Türkiye'nin farklı bölgelerinde meydana gelen depremler, özellikle Malatya gibi fay hatları üzerinde yer alan şehirlerde yaşayan insanlar için büyük bir korku unsuru haline geldi. 3.6 büyüklüğündeki depremler, genelde hafif sarsıntılar olarak anılsa da, bölge halkı bu tür olayların potansiyel tehditlerini unutmuyor. Depremin psikolojik etkileri, yalnızca sarsıntının kendisiyle sınırlı kalmıyor. Uzmanlar, bu tür olayların stres, kaygı ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi durumların ortaya çıkmasına neden olabileceğini vurguluyor. Özellikle daha önce büyük depremler yaşamış insanlar, her sarsıntıda eski anılarının canlanmasıyla zorlu bir süreçten geçebiliyorlar.
Malatya'da yaşanan bu son deprem de, bireylerin psikolojik olarak yeniden sarsılmasına yol açtı. Yetkililer, depremin ardından yaptığı değerlendirmelerde, halkı sakin olmaya ve panik yapmamaya çağırdı. Kısa ve uzun vadede alınacak önlemler hakkında bilgilendirmelerde bulunuldu. Bölgedeki afet yönetim birimleri, kamuoyunu bilinçlendirmek ve depreme hazırlıklı olmayı sağlamak amacıyla çeşitli eğitim ve tatbikatler planlamayı hedefliyor. Bununla birlikte, yerel yöneticiler de, yapı güvenliği konusunun önemine dikkat çekerek, eski binaların güçlendirilmesi veya yeniden yapılandırılması gerektiğini ifade ettiler.
Son olarak, deprem sonrası sürdürülen çalışmalar, Malatya halkının olası bir afet durumunda daha hazırlıklı olması için büyük önem taşıyor. Bireylerin ve ailelerin kendi hazırlıklarını yapması, toplumsal dayanışmanın artırılması ve devletin düzenli olarak afet öncesi ve sonrası planlarını gözden geçirmesi gerektiği belirtiliyor. Malatya’da meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki sarsıntı, unutulmaz bir deneyim olarak hafızalarda yer edindi. Geçmişte yaşanan depremleri unutmadan, gelecekteki olası tehlikelere karşı hazırlıklı olmak her zamankinden daha kritik bir durum. Malatya ve çevresi için, güvenli bir yaşam alanı oluşturmak için toplu bilinç ve tedbirlerin öneminin altı bir kez daha çizilmiş oldu.