Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) geçtiğimiz günlerde önemli bir anmaya ev sahipliği yaptı. Diyarbakır milletvekilliği döneminde barış sürecine katkılarıyla bilinen Sırrı Süreyya Önder anısına düzenlenen etkinlikte, siyasetin nabzı bir kez daha tutuldu. Bu etkinlikte konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Önder’in demokrasi ve barış konusundaki önemine dikkat çekerek, “Terörsüz Türkiye” idealinin sağlanmasına verdiği katkıları vurguladı.
Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’nin yaşadığı çatışma ortamının sona erdirilmesi için yıllarca mücadele etti. Kendisi, bir dönem müzakere süreçlerinde aktif rol üstlenerek, barışın sağlanması adına cesurca adımlar attı. Anma etkinliğinde, Önder’in bu mücadelesinin sadece bir siyasi figür olarak değil, aynı zamanda insan hakları savunucusu olarak da yaşatılması gerektiği vurgulandı. Kurtulmuş, "Sırrı Süreyya Önder'in terörle mücadele sürecine katılımı ve barış arayışındaki önemi asla unutulmamalıdır," dedi.
Numan Kurtulmuş, anma programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin huzurunun sağlanması ve istikrarın korunması adına atılan adımlara değindi. “Bugün burada Sırrı Süreyya Önder’i hatırlarken, aynı zamanda bize düşen görevleri de anımsamalıyız. Terörsüz bir Türkiye için hep birlikte hareket etmeliyiz,” diyerek birlik mesajı verdi. Kurtulmuş, Önder’in barış mücadelesinin, özellikle son yıllarda hayata geçirilen politikalar ve stratejilerle devam etmesi gerektiğine inandığını ifade etti.
Etkinlikte, siyasiler ve katılımcılar arasında, Türkiye’nin geleceği hakkında umut dolu bir havanın oluştuğu gözlemlendi. Sırrı Süreyya Önder’in adını yaşatmanın ve onun ideallerine sahip çıkmanın öneminin altı çizildi. Anma etkinliğindekiler, terörün kökünün kazınması ve toplumsal barışın tesis edilmesi yönünde daha fazla çaba sarf edilmesinin gerekliliğini vurguladı. Önder’in hayatı ve mücadelesi, geçmişten günümüze Türkiye’nin barış ve demokrasi arayışını sembolize eden önemli bir örnek olarak ön plana çıkıyor.
Bu tür anmaların, Türkiye’nin içindeki farklılıkları bir kenara bırakarak ortak bir hedef etrafında toplanmasının nasıl mümkün olabileceğini göstermesi açısından büyük bir önemi olduğu belirtildi. Kurtulmuş, Türkiye’nin sadece siyasi bir birliktelikten ziyade, sosyal bir dayanışmanın güçlü bir örneği olması gerektiğine de dikkat çekti.
Sırrı Süreyya Önder’i anma etkinliği, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yürütülen politikaları gözden geçirme ve kolektif bir geleceğe yönelik mesaj verme işlevi üzerinde de durarak, geçmişle yüzleşmek ve geleceğin inşasına katkıda bulunmak açısından oldukça anlamlıydı. Bu bağlamda, Kurtulmuş’un yaptığı çağrılar, toplumsal barışın sağlanması için gerekli olan adımların atılmasının önemine işaret ediyor.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder anması, sadece geçmişe bir saygı duruşu değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceği için atılması gereken adımların yeniden değerlendirilmesi adına bir fırsat olarak değerlendirildi. Terörsüz bir Türkiye hayalinin gerçeğe dönüşmesi için, tüm kesimlerin birbirine destek olması gerektiği fikri, anmanın çıkış noktası olarak öne çıkıyor. Bu tür anmaların devam etmesi, toplumsal hafızanın canlı tutulması açısından hayati önem taşıyor.