Donald Trump, 20 Ocak 2017 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nin 45. Başkanı olarak göreve başladı. Göreve başlama tarihinden itibaren geçen ilk 100 gün, bir başkanın politikalarını şekillendirmesi ve vaatlerini gerçekleştirmesi açısından kritik bir dönemdir. Bu süre zarfında Trump, pek çok iddialı adım attı. İşte Trump'ın ilk 100 günde gerçekleştirdiği bazı önemli icraatlar ve bu icraatların etkileri üzerine kapsamlı bir inceleme.
Trump, göreve başlar başlamaz ilk icraatlarından birini Paris İklim Anlaşması'ndan çekilme kararı alarak gerçekleştirdi. Bu karar, dünya genelinde büyük tepkilere neden oldu. Paris Anlaşması, ülkelerin iklim değişikliği ile mücadele için karbon salımını azaltmayı taahhüt ettikleri bir anlaşmaydı. Trump, bu anlaşmanın Amerika'nın ekonomik çıkarlarına zarar verdiğine inanarak, ülkesinin bu anlaşmadan çekildiğini açıkladı. Bu hareket, Trump yönetiminin iklim politikaları üzerindeki eleştirileri artırırken, destekçileri tarafından ise ekonomik bağımsızlığın bir sembolü olarak görüldü.
Trump, göreve başlar başlamaz göçmenlik politikasında köklü değişikliklere imza attı. Ülkesine yasa dışı yollarla giriş yapan göçmenlerle mücadele vaadi ile yola çıkan Trump, Meksika sınırına bir duvar inşa etmek için gerekli bütçenin sağlanmasını talep etti. Bu proje, hem destekçileri hem de muhalefet arasında büyük bir tartışma konusu oldu. Göçmenlik politikalarındaki sıkılaşma, özellikle Meksika'dan gelen göçmenlerin geçişlerini etkiledi. Trump'ın "Amerika Önce" sloganı doğrultusunda, ülkesinin sınır güvenliğini artırmaya yönelik uygulamaları, başta Latin Amerika olmak üzere uluslararası ilişkileri yeniden şekillendirdi.
Trump'ın bu alandaki bir diğer önemli hamlesi ise "Yasa Dışı Göçmenlerin Sınır Dışı Edilmesi" kararıydı. Bu karar, yasa dışı olarak ülkede bulunan pek çok insanın deport edilmesine ve kargaşanın artmasına neden oldu. Bu tür uygulamalar, insan hakları savunucularından ciddi eleştiriler alırken, Trump taraftarları tarafından ise güvenli bir Amerika yaratma çabası olarak değerlendirildi. Bu politika değişiklikleri, Trump'ın siyasi kariyerinin seyrini önemli ölçüde etkiledi.
Trump'ın ekonomik politikaları da ilk 100 günde dikkat çeken diğer bir alan oldu. Ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve işsizlik oranını azaltmak amacıyla vergi kesintileri ve düzenlemelerin kaldırılması yoluna gitti. Bu adımlar, özellikle büyük şirketler ve yüksek gelir grupları için faydalı görüldü. Düşürülen vergi oranları, işverenlerin gelişim ve büyüme konusunda atılım yapmalarını teşvik ederken, daha fazla istihdam yaratma potansiyeli sunuyordu. Ancak, bu politikaların getirdiği tartışma, gelir eşitsizliğini artıracağı yönündeki endişeler oldu.
Trump'ın ilk 100 gününde aldığı bir diğer önemli karar da sağlık alanına yönelikti. "Obamacare" olarak bilinen sağlık reformunu revize etme çabaları, sağlık hizmetlerine erişimde yeni kısıtlamalar getirdi. Bu kararlar, sağlık sigortası kapsamı konusunda kaygılara ve tartışmalara yol açtı. Trump yönetimi, bu reformda başarılı olamazsa, sağlık alanındaki bozulmaların geniş kitleleri etkileyeceğini öngörerek politikalarını sıkılaştırmaya çalıştı.
Trump, dış politikada da dikkat çekici adımlar attı. Rusya ile olan ilişkiler, ilk 100 günde önemli bir tartışma konusu haline geldi. Trump, sürekli olarak Rusya'nın seçimlere müdahale ettiği iddialarıyla karşı karşıya kalırken, Putin ile görüşme çabaları ve diplomatik ilişkilerin geliştirilmesi yönündeki hamleleri, eleştirilerin hedefi oldu. Bu durum, özellikle Demokrat Parti'nin Trump'a yönelik sert eleştiriler yapmasına neden oldu.
Diğer yandan, Kuzey Kore ile olan ilişkiler de Trump yönetimi döneminde yeniden gündeme geldi. Trump, Kuzey Kore'nin nükleer silah geliştirme programına karşı durmak amacıyla sert beyanlarda bulundu. Ülkenin lideri Kim Jong-un ile gerçekleştirdiği görüşmeler, dünya çapında büyük bir merakla takip edildi. Ancak iki lider arasında gerçekleşen zirvelerin ardından gelen belirsizlik, uzmanlar arasında endişelere yol açtı. Diplomatik ilişkilerin nasıl şekilleneceği, ilerleyen günlerde dünya politikaları üzerinde önemli bir etki yaratmaya devam edecektir.
Sonuç olarak, Trump'ın ilk 100 günde attığı adımlar, ekonomik yapıdan uluslararası ilişkiler ve göçmenlik politikalarına kadar geniş bir yelpazede yankı buldu. Bu süreç, hem destekçileri hem de muhalefeti tarafından uzun süre tartışılacak konular haline geldi. Trump'ın liderliğindeki ABD, birçok açıdan dönüşüm geçirmişken, özellikle iç ve dış politikada atılan bu adımların, gelecekte nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor. Başkan Trump'ın iktidarındaki ilk 100 gün, dünya genelinde son derece tartışmalı bir dönemin başlangıcı olarak kayıtlara geçti.