Eski ABD Başkanı Donald Trump, Federal Reserve (Fed) Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerde bulunarak, Powell’ın görev süresinin sona ermesini dört gözle beklediğini ifade etti. Trump, ekonomik yönetimdeki belirsizlikler ve enflasyon tehdidi hakkında endişelerini dile getirirken, Powell’ın liderliğinin ekonomik istikrarı olumsuz etkilediğini savundu. Bu açıklamalar, Trump’ın 2024 başkanlık seçimleri için tekrar adaylığını koyma niyetiyle birleştiğinde, Federal Reserve üzerinde nasıl bir baskı oluşturabileceği konusunda tartışmalara yol açtı.

Trump’ın Ekonomi Üzerindeki Görüşleri

Trump, görevi sırasında ekonomiyi canlandırma çabalarında bulundu ve bu süreçte Fed’in faiz politikalarının önemli bir rol oynadığını sıkça vurguladı. Powell’ın bağımsızlığı konusundaki eleştiriler, Trump’ın yönetiminin para politikalarındaki değişikliklere olan duyarlılığını gözler önüne seriyor. Eski başkan, yüksek faiz oranlarının işletmeler üzerindeki yükünü artırdığını ve böylece ekonomik büyümeyi yavaşlattığını iddia ediyor. Daha önce de, düşük faiz oranlarının sağlanması gerektiğini savunan Trump, Powell’ın bu konuda yeterince proaktif olmadığını düşünüyor.

Politiğin Ekonomiye Etkisi

Trump’ın bu açıklamaları, Fed üzerinde siyasi baskının arttığı bir dönemde gelmesi açısından dikkat çekici. Ekonomik verilere göre, enflasyon oranları yükselirken Fed’in tepkisi belirsizliklerle dolu. Eleştirileriyle Trump, Powell’ın politikalarının artık ABD ekonomisinde daha fazla zarara yol açtığını ve bunun da iş piyasası, hanehalkı bütçeleri ve genel ekonomik büyüme üzerinde yıkıcı etkiler yarattığını belirtiyor. Eski başkan, Trump’ın iddialarına göre, Powell’ın istikrar sağlama çabası yerine belirsizliğe neden olan hamleleri, iş dünyasında büyük bir kaygıya yol açıyor.

Trump’ın bu tutumu, yalnızca Powell’a değil, aynı zamanda Fed’in genel işleyişine de bir eleştiri niteliği taşıyor. Trump’ın ifade ettiği gibi, “Diğer ülkelerle rekabet etme konusunda zorlanıyoruz.” Bu durum, düşen iş yatırımları ve azalan ekonomik büyüme ile birleştiğinde, eleştirileri daha da güçlendiriyor. Analistler, Trump’ın yaklaşımının, ekonomik durgunluk endişeleri ve artan faize karşı geniş bir destek bulabileceği yönünde görüş bildiriyor.

Sonuç olarak, Trump’ın Powell’a yönelik sert eleştirileri ve görevden ayrılmasını dört gözle beklemesi, 2024 başkanlık seçimleri öncesi güç savaşları ve ekonomik belirsizlikler bağlamında dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme. Trump’ın ekonomik yönetim anlayışı ve bu bağlamda sıkça yaptığı açıklamalar, Amerikan ekonomisinin geleceği üzerinde tartışmalar yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.