Türkiye’nin dört bir yanında, üniversite öğrencileri için en stresli dönemlerden biri olan vize sınavları, bu yıl beklenmedik bir şekilde büyük bir krize dönüştü. Eğitim kurumlarının uyguladığı yeni sınav sistemleri ve dijital altyapı eksiklikleri nedeniyle yaklaşık 50 bin öğrenci ciddi mağduriyetler yaşıyor. Eğitim hayatlarını tehlikeye atan bu durum, hem öğrenciler hem de veliler arasında kızgınlığa ve endişeye yol açtı.
Pek çok üniversite, vize sınavlarını daha verimli hale getirmek amacıyla dijital platformlara yönelmişti. Ancak bu sistemin uygulanması sırasında yaşanan teknik aksaklıklar, öğrencilere ciddi sorunlar çıkardı. Öğrencilerin, sınav saatinde sisteme giriş yapamayarak zor durumda kaldıkları, hatta bazılarının online sınavlara katılamadıkları bildirildi. Bu sorunlar, özellikle de derslerini geçmek için bu sınavların kritik olduğu öğrencileri derinden etkiledi.
Öğrenciler, vize döneminin stresli geçeceğini bilmelerine rağmen hazırlıklarını buna göre yapmışlardı. Ancak sınav gününde yaşanan teknik sorunlar ve sistem çöküşleri, öğrencilerin sabrını taşırdı. Birçok öğrenci, günlerce süren çalışmalarının boşa gitmesi endişesiyle sınavlara giremeyince intihar düşüncelerinin dahi akıllarına geldiğini belirtiyor. Öğrenciler, eğitim sisteminin güvenilirliği konusunda büyük bir endişe taşırken, yetkililerden de çözüm bekliyorlar.
Eğitim uzmanları, Türkiye'deki yükseköğretim sistemini ele alarak, mevcut sorunların bu yıl belirgin bir şekilde ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Online sınavların artmasıyla birlikte, eğitimde eşitlik ilkesinin ihlal edildiğini ve birçok öğrencinin dezavantajlı duruma düştüğünü vurguluyorlar. Eğitim Bilimleri Derneği Başkanı Dr. Ahmet Yılmaz, “Teknolojinin desteklediği bir eğitim sistemi kurmak elbette önemli, ancak teknolojiye geçiş yaparken öğrenci odaklı bir yaklaşımı unutmamak gerekiyor” şeklinde açıklama yaptı.
Öğrencilerin bu süreçte yaşadıkları sıkıntılar sadece sınavla sınırlı kalmıyor. Ailelerinin maddi destek sağlaması gerektiğini düşünen gençler, notlarının düşük olmasının stresini yaşarken aynı zamanda sınav masrafları ve diğer eğitim giderleriyle de başa çıkmak zorundalar. Eğitimdeki bu sıkıntıların ileride mezuniyetle ilgili sorunlar doğurabileceği, öğrencilerin kariyer planlarını da olumsuz etkileyebileceği öngörülüyor.
Sonuç olarak, Türkiye genelinde yaklaşık 50 bin öğrencinin mağdur olması, sadece bireyleri değil, ailelerini ve eğitim sistemini de derinden etkileyen büyük bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Hükümet ve üniversite yönetimleri, bu duruma acil müdahale etmezse, öğrencilerin eğitim hayatında daha büyük kayıplar yaşanması kaçınılmaz görünüyor. Vize sınavları dönemi sona erdiğinde, yaşanan bu mağduriyetlerin nasıl giderileceği ve öğrencilerin tekrar eğitim hayatına güvenle dönebilmesi için gerekli adımların atılması bekleniyor.