Geçtiğimiz yıl, İstanbul'da gerçekleşen trafik kazası sonucunda yüzde 98 engelli kalan Dilara'nın ailesi, kazanın faturası olarak görülen şoföre verilen düşük ceza ile büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Hatırlanacağı üzere, Dilara, kazanın etkisiyle yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da derin yaralar almıştı. Ailesi, kaza sonrası yaşanan sürecin kendilerini nasıl etkilediğini ve alınan cezanın adalet duygusunu nasıl sarstığını dile getiriyor.
Kaza, geçen yıl bir akşam yemeğinden dönen Dilara’nın, yaya geçidinden karşıya geçerken hızla gelen bir aracın çarpmasıyla gerçekleşti. Çarpma sonucu genç kız, ağır yaralar aldı ve uzun süren tedavi süreci sonrasında yüzde 98 engelli olarak yaşamak zorunda kaldı. Ailesi, Dilara’nın bu duruma gelmesinin, hayatlarını nasıl altüst ettiğini anlatırken, zaman zaman yaşadıkları duygusal çöküntüyü de dile getiriyorlar. Aile, kızlarının hayata tutunma çabasının kendilerini daha da zorluklarla yüzleştirdiğini vurguluyor.
Kazanın ardından açılan dava sürecinde, şoför için istenen cezanın ne kadar ağır olacağı merak konusuydu. Aile, kazanın oluş şekli ve Dilara'nın yaşadığı acıların göz önünde bulundurularak verilen cezanın yetersiz olduğunu düşünüyor. Son olarak açıklanan karar ile birlikte şoföre verilen cezanın sadece birkaç yıl hapis cezası olmasının, adalet anlayışı ile bağdaşmadığını belirtiyorlar. Aile, "Bu ceza bizi perişan etti. Hiçbir şey artık eski gibi değil," diyerek hissettiklerini samimiyetle aktarıyor.
Dilara’nın ailesi, kaza sonrası yaşadıkları süreçte kuvvetli bir dayanışma sergiliyor. Ancak evin gelini, iş yaşamının zorlukları ve kızlarının ihtiyaçları aile bütçesini zorlamaya başladı. Dilara’nın tedavi süreci, fiziksel rehabilitasyonları ve psikolojik destekleriyle devam etmekte. Aile, tedavi masraflarının yükünü taşımakta zorlandıklarını kaydederken, “Kızımızın yaşadığı bu zorlu süreçte, verdiğimiz mücadele karşılığında hak ettiğimiz adaletin yerini bulmadığını düşünüyoruz” şeklinde açıklamalar yaptı.
Aile için en büyük hayal, Dilara’nın tekrar eski yaşamına dönmesi. Ancak bu yolda atılacak adımların ne denli zorlayıcı olacağı konusunda endişeleri var. Hedefledikleri tedavi programlarını ve destek alma yollarını araştırmaya devam ediyorlar. Aile, trafik güvenliğinin sağlanması ve yaşanan mağduriyetlerin önüne geçilmesi için seslerini yükseltmeye kararlı. Sosyal medya üzerinden başlattıkları kampanya ile daha fazla kişinin konuya duyarlılığını arttırmayı amaçlıyorlar. “Bizim yaşadığımız bu durumu yaşayan başka aileler olmasın istiyoruz,” diyen aile, yaşadıkları acıları daha geniş bir kitleye duyurmak için çaba harcıyor.
Sonuç olarak, olayın ardından yaşananlar, sadece bir maddi cezanın ötesinde, toplumda adaletin ne kadar yerini bulabileceği üzerine bir tartışma başlattı. Aile, bu durumun farkındalığını arttırmak, benzer olayların yaşanmaması için bir çağrı yapmayı ve tüm toplumun bu konuda daha duyarlı olması için yollar aramayı sürdürüyor. Gözler, Dilara'nın tedavi sürecinde ve ailenin adalet arayışındaki ilerlemelerde. Yaşanan travmanın boyutları ve yaşanan kayıpların telafi edilebilir mi sorusu, akıllarda büyük bir soru işareti olarak kalıyor.